Son yıllarda, yapılan araştırmalar bakteri plağına bağlı diş eti hastalıklarının başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere pek çok hastalığa zemin hazırladığını ortaya koymuştur. Diş hekimi Endodontist Oktay Dülger komple ağız sağlığı ile ilgili bilinmesi gereken konulara dikkat çekiyor.
Bakteri plağı diş eti hastalıklarının başlıca nedenidir.
Bakteri plağı, diş eti iltihabı ve periodontitist gibi diş etii hastalıklarının başlıca nedenidir. Bakteri plağına karşı korunma ağız sağlığından başlayarak tüm vücudumuzu hastalıklardan korumanın ilk ve en önemli adımıdır.
Temizlenmeyen bakteri plakları tartarı oluşturur.
Plaklar, ağzımızdaki bakteriler ve yemek artıkları düzenli temizlenmediğinde oluşan tabakalardır. Bu bakteri plaklarının temizlenmemesi, birikmesi ve tükürükteki mineraller ile değişime uğraması ile tartar ( diştaşı) oluşur. Sadece diş fırçalamak ağızdaki bakterilerden kurtulmaya yetmediği için, plak oluşumu diş fırçaladıktan hemen sonra tekrar başlar. Günde 2 kez plak oluşumuna karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü kullanmak, dişeti hastalıklarının ana nedeni olan bakteri plağı ve tartar oluşumuna karşı ağız sağlığımızı korur.
Ağızdaki bakteriler gece boyu üremeye devam eder.
Gece yatmadan önce komple ağız temizliği yapmazsak, ağızda kalan bakteriler gece boyunca hızla üremeye devam eder . Bu nedenle, yatmadan önce bakteri plağına karşı etkili bir ağız bakım ürünü ile ağzımızı çalkalamak, gece boyu bakteri plağı oluşumundan bizi korur.
Dişleri 2 dakikanın altında fırçalamak yeterli değildir.
Dişleri fırçalamak için ayrılan süre en az iki dakika olmalıdır, yani sadece 120 saniye. Ancak çoğu yetişkin bu sürenin yakınına bile gelememektedir. Yapılan araştırmalara göre ortalama diş fırçalama süresi 46 saniye, doğru bir şekilde diş ipi kullananların oranı ise yüzde 2 ile 10 arasındadır.
Sadece diş fırçalama ve diş ipi komple ağız bakımını tamamlamaz.
Dişlerimizi fırçaladıktan sonra bile ağzımızda milyonlarca mikrop kalabilir. Fırçalamadan sonra bakteri plağının yüzde 50'ye yakını dişlerde kalabilir. Bu bakteriler ağzımızın kalanında yaşamaya devam eder. Dişler ağız yüzeyinin sadece yüzde 25'ini kapladığından, ne kadar iyi fırçalarsak fırçalayalım, kalan yüzde 75'lik ağız yüzeyi fırça ve diş ipi ile yapılan temizlikten sınırlı fayda görür ve ulaşılamayan yüzeylerdeki bakteriler hızla çoğalarak dişlerin üzerine ve tüm ağıza yeniden yayılırlar. Bakteri plağına karşı etkili ve sürekli kullanıma uygun sıvı bir ağız bakım ürünü ile ağzımızı çalkalamak, fırça ve diş ipi ile beraber günlük etkin bir ağız temizliği sağlar.
Devamını oku...
Diş çürümesine engel olun
Büyük küçük demeden herkes için bayramın en güzel yanı ziyaretler sırasında ikram edilen çikolata, şeker ve tatlılardır. Ancak diş sağlığınız aynı şeyi söylemiyor. Tükettiğiniz her şeker diş sağlığınız açısından tehdit oluşturabiliyor. Çürükleri önlemek için ise birkaç noktaya dikkat etmeniz yeterli. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü'nden Dt. Aslı Tapan, şeker, bayramda tatlı ikramları konusunda uyararak çürüklere karşı nasıl önlem alınabileceği hakkında bilgi verdi.
Şeker bayramınız mümkünse şekersiz olsun
Tatlı tüketimi bayram ziyaretlerinin olmazsa olmazları arasında yer alan geleneklerimizdendir. Yapılan ziyaretlerde ya da eve gelen her misafir ile tatlı tüketme alışkanlığına öncelikle dur demelisiniz. Bu günlerde tatlılar ile beraber tüketilen asitli içecek tüketimi de artıyor. Bu türdeki bir tüketim diş çürüklerinin hızlandırıcısıdır. Unutulmamalıdır ki; en güzel koruma yolu ısrarlara hayır deyip şekerli gıdaların az tüketimi ve düzenli fırçalanan dişler için diş ipi kullanmanızdır. Böylece tatlının yaratacağı problemi ortadan kaldırmış olursunuz.
Tatlıya hayır diyemiyorsanız
Bayramda ev sahibinin ısrarına hayır diyemediniz ve tatlıları maalesef aşırı tükettiniz. Böyle bir durumda şekerli gıdalar diş yüzeyine yapışıp bakteriler tarafından kolaylıkla aside dönüşebilirler. Bu da diş çürüğü oluşumunu hızlandırmaktadır. Bayram ziyaretlerinde şekerli gıdadan sonra dişleri fırçalamak mümkün olamayacağından dolayı basit birkaç öneri koruyucu vazifeyi üstlenebilir.
Tatlı sonrası su için ya da bir parça peynir yiyin
İkramlardan sonra ağızı bol su ile çalkalamak veya biraz su içmek bir çözüm olabilir. Bir diğer alternatif şekersiz sakız çiğneyerek ağızda oluşacak asidik ortamın önüne geçmektir. Bunların yanı sıra ağıza atılan bir parça peynir sizi çürükten koruyacaktır.
Asitli içecek sonrası diş fırçalanmaz
Özellikle çocuklarımızın kola ve asitli yiyeceklerden uzak tutulması önemlidir. Hatta içme alışkanlıkları gelişim çağındaki çocuklarımızın dişlerine zarar vermektedir. Asitli yiyecek ve içeceğin dişle teması sonucu diş minesi geçici olarak yumuşar bu yumuşama zamanla önemli bir aşınmaya ve dolayısıyla diş minesinin incelmesi beraberinde dişlerde duyarlılığa neden olmaktadır.
Günlük yaşantımızda çok tükettiğimiz şekerli ve şekersiz tüm asitli içecekler bunlara taze sıkılmış veya hazır meyve suları dahil dişlerde madde kaybına yol açıyor. Asitli yiyecek ve içecek tüketim sonrası hemen diş fırçalamak ise dişlerdeki aşınmayı daha da hızlandırıyor. Biraz su içmek daha iyi bir koruyucu olur.
"Çocuktur tatlı yesin" demeyin
Şekerli içecekler, yiyecekler ve yanlış beslenme alışkanlıkları özellikle çocuklarda erken dönemde oluşan yoğun çürüklerinde habercisidir. Bunun için bayram dahil günlük yaşantılarında ailelerin bunları göz ardı etmemelerini öneriyoruz.
Beslenme çantasına süt ürünleri ekleyin
Çocuğunuzun diş ve dişeti gelişiminin sağlıklı olmasını istiyorsanız, beslenmesine büyük özen gösterin. Bunun için, çocuğunuzu okula gönderirken, beslenme çantasına bol bol süt ve süt ürünleri koymaya dikkat edin
Dengeli beslenme çocuğunuzun genel vücut gelişimini etkilediği gibi onun diş ve dişeti gelişiminde de çok önemli rol oynar. Anne-babaları, çocukların diş sağlığı konusunda uyaran Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, çürüksüz ve sağlıklı dişler için beslenme çantasının önemine dikkati çekti. Çocukların okula, diş sağlığı açısından da uygun özelliklerde besinlerle hazırlanan bir beslenme çantasıyla gönderilmesi gerektiğini ifade eden Kışlaoğlu, beslenme çantası hazırlarken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı...
YAPIŞKAN GIDALAR TEHLİKELİ
Çocuğunuzun diş gelişiminin tam olması ve dişlerinin sağlıklı bir dişeti tarafından çevrelenmesi için, doğru bir beslenme programına ihtiyacı vardır. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme düzenine sahip bir çocuk, diş çürüklerinin oluşumu açısından risk altındadır. Özellikle nişasta veya şeker içeren, ayrıca yapışkan olan gıdalar çok fazla tehlike içerirler. Çünkü nişasta veya şeker içeren yapışkan yiyecekler dişler üzerine yapışarak uzun süre orada kalabilirler. Bu da, diş çürükleri açısından oldukça elverişli bir ortam yaratır. Bu nedenle alışveriş yaparken şeker ve nişasta içeren gıdalarda daha seçici davranın ve bu gıdaların tüketimini en aza indirmeye çalışın. Güçlü, çürüğe karşı dirençli dişlerin oluşumu için, tüm vitamin çeşitleri beslenmede yer almalıdır. Ayrıca çocuğunuzun beslenmesi çok miktarda kalsiyum, fosfor ve uygun seviyelerde florür içermelidir. Bu nedenle beslenme çantasında sıkça bulunması gereken gıdaların başında süt ve süt ürünleri gelir. Sütler, kutuları açılmadığı müddetçe oda sıcaklığında da güvenle saklanabilir. Sütün yanı sıra yoğurt ve ayran da sağlıklı seçimler olacaktır.
ABUR CUBURA DİKKAT!
Florür, çocuğunuzun diş çürüğüne karşı en büyük koruyucusu iken, sık sık abur cubur yenilmesi ise en büyük düşmanı olabilir. Kurabiyeler, şekerlemeler, kurutulmuş meyve, asitli içecekler, tuzlu krakerler ile patates cipsleri gibi birçok gıda ve çerezde bulunan şeker ve nişasta, dişlerdeki plak ile birleşir ve asit oluşturur. Bu asitler, diş minesine saldırarak, çürüklere neden olabilirler. Bu nedenle bu yiyeceklere çok dikkat edilmeli. Ayrıca çocuğunuzun diş hekimi tarafından düzenli olarak kontrollerinin yapılması da ihmal edilmemelidir.
Devamını oku...
Dengeli beslenme çocuğunuzun genel vücut gelişimini etkilediği gibi onun diş ve dişeti gelişiminde de çok önemli rol oynar. Anne-babaları, çocukların diş sağlığı konusunda uyaran Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, çürüksüz ve sağlıklı dişler için beslenme çantasının önemine dikkati çekti. Çocukların okula, diş sağlığı açısından da uygun özelliklerde besinlerle hazırlanan bir beslenme çantasıyla gönderilmesi gerektiğini ifade eden Kışlaoğlu, beslenme çantası hazırlarken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı...
YAPIŞKAN GIDALAR TEHLİKELİ
Çocuğunuzun diş gelişiminin tam olması ve dişlerinin sağlıklı bir dişeti tarafından çevrelenmesi için, doğru bir beslenme programına ihtiyacı vardır. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme düzenine sahip bir çocuk, diş çürüklerinin oluşumu açısından risk altındadır. Özellikle nişasta veya şeker içeren, ayrıca yapışkan olan gıdalar çok fazla tehlike içerirler. Çünkü nişasta veya şeker içeren yapışkan yiyecekler dişler üzerine yapışarak uzun süre orada kalabilirler. Bu da, diş çürükleri açısından oldukça elverişli bir ortam yaratır. Bu nedenle alışveriş yaparken şeker ve nişasta içeren gıdalarda daha seçici davranın ve bu gıdaların tüketimini en aza indirmeye çalışın. Güçlü, çürüğe karşı dirençli dişlerin oluşumu için, tüm vitamin çeşitleri beslenmede yer almalıdır. Ayrıca çocuğunuzun beslenmesi çok miktarda kalsiyum, fosfor ve uygun seviyelerde florür içermelidir. Bu nedenle beslenme çantasında sıkça bulunması gereken gıdaların başında süt ve süt ürünleri gelir. Sütler, kutuları açılmadığı müddetçe oda sıcaklığında da güvenle saklanabilir. Sütün yanı sıra yoğurt ve ayran da sağlıklı seçimler olacaktır.
ABUR CUBURA DİKKAT!
Florür, çocuğunuzun diş çürüğüne karşı en büyük koruyucusu iken, sık sık abur cubur yenilmesi ise en büyük düşmanı olabilir. Kurabiyeler, şekerlemeler, kurutulmuş meyve, asitli içecekler, tuzlu krakerler ile patates cipsleri gibi birçok gıda ve çerezde bulunan şeker ve nişasta, dişlerdeki plak ile birleşir ve asit oluşturur. Bu asitler, diş minesine saldırarak, çürüklere neden olabilirler. Bu nedenle bu yiyeceklere çok dikkat edilmeli. Ayrıca çocuğunuzun diş hekimi tarafından düzenli olarak kontrollerinin yapılması da ihmal edilmemelidir.
Hala diş fırçalamayanlar var
Her üç kişiden birinin diş hassasiyeti sorunu yaşadığı ve yüzde 50'sinin tedavi olmadığı ortaya çıktı. Diş macunu üreticisi Sensodyne tarafından yapılan araştırmaya katılan bin kişinin 80'i ise dişlerini hiç fırçalamadığını söyledi. Türkiye genelindeki araştırma, ağız sağlığı alışkanlıklarımızı belirledi.ÇALIŞAN KADIN DAHA ÖZENLİ
20 yaş üstü çalışan kadınlar, diş bakımına özen gösteriyor. Kişilerin yüzde 70'i ağız sağlığını korumak için diş fırçalıyor.
Gençler, dişlerini beyazlatmak için fırçalıyor. Ağız kokusunu önlemek, bakterileri engellemek de sebepler arasında yer alıyor.
Tercih edilen diş macunları arasında ilk sırada yüzde 53 oranıyla naneli ürünler geliyor. Tüm faydaları birarada sunan diş macunları tercih ediliyor.
Ortadan sıkılıyor, açık bırakılıyor
Komedi dizilerine bile konu olan 'ortadan sıkılmış diş macunu' kâbusu ülkemizde hâlâ devam ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 48'i, diş macunu tüpü ile problem yaşadığını ve kapağının açık bırakılmasına sinir olduğunu söyledi.
Diş iltihabı seks gücünü etkiliyor
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum'un gündeme getirdiği 'diş iltihabı' problemi; sadece futbolcuların performansını değil erkeklerin cinsel hayatını da olumsuz etkiliyor. DİRENCİ DÜŞÜRÜYOR
"Çürük dişler ve iltihaplı diş etleri ağız sağlığını bozduğu gibi iç organları da etkiler" diyen Doç. Dr. Tosun Tosun, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Bazı diş enfeksiyonları, hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabiliyor. Diş ve dişeti iltihabının tetiklediği rahatsızlıklar vücudun direncini düşürüyor. Özellikle erkeklerde damar sertliğine, kalp rahatsızlığına yol açabiliyor. Bu durumdan cinsel hayat da etkileniyor. Erkeğin yataktaki performansı düşüyor."
KORKUNUN FAYDASI YOK
Uzmanlar, "Dişçi koltuğundan korkmak ve diş sorunlarını ertelemek ciddi sonuçlar yaratabilir" diyor.
20 yaş dişleri hangi durumda çekilmeli
Yirmi yaş dişleri, hepimizin bildiği gibi ağzımızda en son süren üçüncü azı dişleridir. Bu dişlere bazı kültürlerde akıl dişleri de denir. ( Wisdom Teeth ) Genellikle 17 ile 25 yaşları arasında çıkarlar.Eğer doğru pozisyonda sürerlerse ve çevre dokulara zarar vermiyorlarsa bu dişlerin çekilmesine gerek yoktur. Panoramik röntgen kontrolü sonucu tespit edilebilen ve çene kemiği içinde anormal pozisyonlu bir yirmi yaş dişinin ileride yol açacağı zararlar göz önüne alınarak çekimine karar verilebilir.
Çene kemiğindeki yer darlığı nedeniyle bu dişler çıkarlarken çene kemiğine ya da bir öndeki dişe takılabilirler.
Diş hekimi İbrahim Hepdarcan bunun nedenini insanoğlunun ve çene kemiğinin binlerce yıl içerisinde geçirmiş olduğu evrim sonucu olarak küçülmesi ve yirmi yaş dişlerinin küçük çene kemiği içerisinde yeterli yer bulamamasından kaynaklandığını söylemektedir.
Sorun çıkaran yirmilik dişlerin çekilmesini gerektiren sorunlar şunlardır.
Çürük,
Dişeti hastalıkları,
Basınç ağrısı,
Ortodontik sebepler,
Protez yapımı ile ilgili sebepler,
Kist oluşumu.
Kötü pozisyonlu bir yirmi yaş dişi enfeksiyon için bir sebeptir;
Yeterli temizlenemeyen yirmilik dişler zamanla çürümeye başlar. Eğer tedavi edilmezse enfeksiyona yol açar.
Ayrıca bu dişleri temiz tutmak zor olduğundan biriken bakteri ve yiyecek artıkları kötü ağız kokusuna sebep olur.
Yirmi yaş dişlerinin çekilmesi için en uygun zaman 18 ila 25 yaşları arasıdır. Fakat bu operasyon ileriki yaşlarda da yapılabilmektedir.
Akut- aktif enfeksiyonun olduğu durumlarda, yanakta şişlik varsa diş kesinlikle çekilemez.
Verilen ilaçlarla enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra çekim gerçekleştirilir.
Yirmi yaş dişi operasyonları hasta açısından isminin operasyon olması dolayısıyla ne kadar korkutucu olsa da, yapılacak olan lokal anestezi işleminden sonra diş bağlı bulunduğu dokulardan alınır. Anestezi ve gerekli şartlar sağlandığında korkulacak hiçbir yanı yoktur.
Operasyon öncesi ve sonrası talimatlarına uyan kişiler normal bir diş çekimi yaptırmış gibi rahat bir iyileşme dönemi geçirebilirler.
Sistemik bazı hastalıkları olan kişilerde buna bağlı kullanılan bazı ilaçlar, ( kan sulandırıcılar gibi ) operasyon öncesinde uygun şekilde düzenlendikten sonra operasyonun uygulanmasında hiçbir sakınca yoktur.
Diş hekimi İbrahim Hepdarcan, öğrencilerin, özellikle de üniversite seçme sınavına hazırlanan gençlerin önümüzdeki sınav dönemlerinde yirmi yaş dişi rahatsızlıkları yaşamamaları için şimdiden diş hekimlerine gidip kontrollerini yaptırmalarını tavsiye etmektedir.
Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgilere ulaşmak için www.dislerim.com adresinden de yararlanılabilir.
Diş hekimi
İbrahim Hepdarcan
Dişlerimizi fırçalayarak çürüklerden kurtulabilirmiyiz?
Diş çürüklerini bakteriler meydana getirir. Dişlerin üzerinde bulunan mine tabakalarını aşındırırlar. Bakterilerin barınabileceği yerler dişlerin araları veya diş yüzeyinde bulunan girintili çıkıntılı yüzeylerdir. Dişlere dolan gıda artıklarını temizlediğimiz sürece bakteriler buralarda barınamayacak ve diş çürükleri oluşmayacaktır. Dişlerimizi düzenli olarak iyi bir şekilde fırçalarsak dişlerimizde çürük oluşmayacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
